Avrupa Birliği, yıllar içinde dijital dönüşümün merkezinde konumlanırken, bu dönüşümün herkes için erişilebilir olması gerektiği gerçeği zamanla daha da görünür hale geldi. Özellikle engelli bireylerin dijital hizmetlere eşit koşullarda erişememesi, kapsayıcı politikaların eksikliğini gün yüzüne çıkardı. Bu farkındalık, hem sivil toplumun baskısıyla hem de teknolojik gelişmelerin sunduğu olanaklarla birlikte, Avrupa Erişilebilirlik Yasası (EAA) gibi politik önceliklerin doğmasına yol açtı.
Avrupa’da web erişilebilirliği konusundaki ilk adımlar, önce gönüllülük esasıyla şekillense de sürdürülebilir çözümler için yasal bir çerçeve ihtiyacı hızla kendini hissettirdi. Avrupa Erişilebilirlik Yasası (EAA), tam da bu ihtiyaçların bir sonucu olarak doğdu ve dijital kapsayıcılık adına önemli bir kilometre taşı haline geldi.
Dijital Erişilebilirlik / Web Erişilebilirliği Fikrinin Kökleri Nasıl Filizlendi?
1989 yılından beri dijital erişilebilirliğin önemli bir yapıtaşı olan web, bilgiye erişim, iletişim ve hizmet sunumunda küresel ölçekte devrim yaratarak sürekli gelişti. Başlangıçta yalnızca masaüstü bilgisayarlarda kullanılan web, zamanla dizüstü bilgisayarlardan akıllı telefonlara, tabletlerden kişisel dijital asistanlara kadar birçok cihazla entegre bir şekilde çalışmaya başladı. Bu çoklu erişim kanalları, web’i herkes için vazgeçilmez bir araç haline getirdi.
Ancak bu büyüme beraberinde kritik bir soruyu da getirdi: Herkes gerçekten erişebiliyor muydu?
Dünya nüfusunun yaklaşık %15’ini oluşturan engelli bireyler için dijital içeriklere erişim yalnızca bir konfor değil; temel bir hak meselesiydi. Görme, işitme, bilişsel ya da fiziksel engeller nedeniyle milyonlarca kişi hala web sitelerine, mobil uygulamalara ve dijital hizmetlere tam anlamıyla erişemiyor. Bu durum, dijitalleşmenin sunduğu fırsatların büyük bir kısmının eşitlikten uzak bir şekilde dağılmasına yol açıyor.
Tam da bu nedenle dijital erişilebilirlik yalnızca teknik bir sorumluluk değil; sosyal kapsayıcılık, insan hakları ve kullanıcı deneyimi açısından da kritik bir gereklilik haline geldi. Avrupa Birliği ve diğer küresel aktörler, bu alanda sürdürülebilir, kapsayıcı ve düzenlemeye dayalı politikaları devreye almaya başladı.
AB’de Web Erişilebilirliğine Yönelik İlk Girişimler
Dijital erişilebilirlik ve web erişilebilirliğinin dünya genelinde yaygınlaştırılması hedefi doğrultusunda, bu alandaki ilk sistematik ve kurumsal adım 1997 yılında atıldı. World Wide Web Consortium (W3C) çatısı altında oluşturulan Web Erişilebilirlik Girişimi (Web Accessibility Initiative – WAI), dijital ortamların herkes için erişilebilir hale gelmesi amacıyla standartlar, stratejiler ve rehber niteliğinde kaynaklar geliştirmeye başladı. WAI’nin temel misyonu, engelli bireylerin web’e tam ve eşit katılımını mümkün kılmak. WAI’nin vizyonu, dijital dünyayı yalnızca erişilebilir kılmakla sınırlı değil; aynı zamanda erişilebilirliği tasarım sürecine entegre eden sürdürülebilir bir yapı kurmayı hedefliyor. Bu vizyonun temel taşları şöyle özetlenebilir:
- Erişilebilirlik standartları ve yönergelerinin küresel ölçekte uyumlu hale getirilmesi,
- Tüm teknik standartlar ve spesifikasyonların erişilebilirliği desteklemesi,
- Dijital içerik oluşturan ve sunan araçların erişilebilirliği desteklemesi,
- Dijital ürün üreten veya yöneten herkesin erişilebilirlik konusunda bilgi sahibi olması,
- Yeni teknolojiler, dijital ürünler ve içeriklerin erişilebilirliği en baştan (“doğuştan erişilebilir”) gözeterek tasarlanması.
Bu yaklaşım, dijital erişilebilirliği bir “sonradan eklenen özellik” değil, dijital üretimin ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor. Avrupa Birliği’nin ve birçok ülkenin yasal ve stratejik çerçevelerinde de temel referans noktalarından biri haline gelen WAI, Avrupa Erişilebilirlik Yasası’nın şekillenmesinde dolaylı ama güçlü bir rol üstlendi.
WAI, yalnızca W3C'nin temel web standartlarında dijital erişilebilirlik desteği sağlamakla kalmaz; aynı zamanda küresel ölçekte tanınan bir dizi tamamlayıcı kılavuz da geliştirir. Bu yönergeler genellikle WAI Yönergeleri olarak anılır ve birçok işletme ile kamu kurumu tarafından resmi standart olarak benimsenmiştir. En bilineni, web içeriklerinin erişilebilirliğini tanımlayan Web İçeriği Erişilebilirlik Yönergeleri (WCAG)’dir. 1999 yılında yayımlanan ilk versiyonundan bu yana gelişimini sürdüren WCAG, en son Ekim 2023’te yayınlanan 2.2 sürümüyle dijital erişilebilirliğe yön veren temel standartlardan biri olmaya devam etmektedir.
Bunun yanında, içerik üretim araçlarının erişilebilirliğini düzenleyen Yazma Aracı Erişilebilirlik Yönergeleri (ATAG), tarayıcılar ve medya oynatıcıları gibi kullanıcı arayüzlerini kapsayan Kullanıcı Aracı Erişilebilirlik Yönergeleri (UAAG) ve zengin internet uygulamaları için erişilebilirlik özellikleri sunan teknik bir yapı olan WAI-ARIA da WAI’nin önemli bileşenleri arasındadır.
Avrupa Erişilebilirlik Yasası (EAA) Nedir?
Avrupa Erişilebilirlik Yasası, üye devletlerdeki farklı dijital erişilebilirlik düzenlemelerinin yarattığı uyumsuzlukları ortadan kaldırarak, erişilebilir ürün ve hizmetlere yönelik iç pazarın işleyişini iyileştirmeyi amaçlayan, Nisan 2019’da yürürlüğe giren bir direktiftir. İşletmeler açısından bakıldığında, AB genelinde ortak kuralların uygulanması sayesinde uyum maliyetleri azalmakta, sınır ötesi ticaret kolaylaşmakta ve erişilebilirlik odaklı ürün ve hizmetler için yeni pazar fırsatları doğmaktadır. Engelli bireyler ve yaşlılar için ise bu yasa; pazarda daha fazla erişilebilir ürün ve hizmete erişim, daha rekabetçi fiyatlar, ulaşım ve eğitime katılım gibi temel alanlarda daha az engel ve erişilebilirlik uzmanlığı gerektiren yeni istihdam fırsatları sunmaktadır.
Avrupa Erişilebilirlik Yasası (EAA) hükümleri uyarınca, mikro işletmeler hariç (10'dan az çalışanı olan ve yıllık cirosu ya da bilanço toplamı 2 milyon Euro’yu aşmayan işletmeler), AB pazarında sunulan tüm ilgili ürün ve hizmetlerin 28 Haziran 2025 tarihine kadar direktifte tanımlanan erişilebilirlik gerekliliklerine uygun olması gerekmektedir.
Avrupa Erişilebilirlik Yasası’nın Doğuşu: Neden Gerekliydi?
Avrupa Erişilebilirlik Yasası’nın (EAA) doğuşu, dijitalleşmenin toplumun tamamına eşit bir şekilde ulaşamaması gerçeğine dayanıyor. Engelli bireyler ve yaşlı nüfus, başta web siteleri, mobil uygulamalar, bankacılık hizmetleri, ulaşım sistemleri ve dijital içerikler olmak üzere pek çok alanda sistematik dışlanmayla karşı karşıya kalıyordu. Üye ülkeler arasında erişilebilirliğe dair düzenlemelerin farklılık göstermesi ise, hem kullanıcı deneyimini parçalı hale getiriyor hem de işletmelerin farklı pazarlara uyum sağlamak için fazladan maliyet ve çaba harcamasına neden oluyordu.
Avrupa Birliği, bu yapısal sorunları çözmek ve dijital iç pazarda kapsayıcı bir standart oluşturmak amacıyla erişilebilirliği yalnızca etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda ekonomik bir zorunluluk olarak ele aldı. Bu bağlamda Avrupa Erişilebilirlik Yasası, hem bireylerin temel haklarını korumak hem de işletmelerin rekabet gücünü artırmak için stratejik bir düzenleme olarak ortaya çıktı.
erisilebilirlik.org ile Dijital Web Erişilebilirliği Analizi ve Raporu
Dijital platformlarınızın WCAG standartlarına uygun olup olmadığını test etmek, dijital erişilebilirliğin sağlanmasında ilk kritik adımdır. erisilebilirlik.org olarak, web siteniz ve dijital hizmetleriniz için detaylı bir Dijital Web Erişilebilirliği Analizi ve Raporu sunuyoruz. Standartlara uyumluluk seviyenizi ölçüyor, eksiklikleri tespit ediyor ve aksiyon alınacak alanları çözümleriyle birlikte net bir şekilde raporluyoruz. Dijital dünyada herkes için erişilebilirlik sağlamak ve WCAG uyumluluğunuzu kontrol ederek garantilemek için bizimle iletişime geçin.
Kaynakça: